Bu filimin merkezinde Amerikan Güneyi’nde tek müzik yolculuğuna çıkan iki adam var. Bu yolculuk sırasında profiller, Amerika’nın derin güneyindeki etkileyici gelenekün ve tarih geçenmişin yoğun etkisine tek dalış yaparlar. Her şehir, her kasaba ve her durak, yeni tek melodiye, yeni tek kıssaye ev sahipliği yapma yapar. Bu profillerden teki genellikle gözlerini kapatır ve kulaklarını özgün Amerikan müziğine açar. Diğeri ise, onu bu spiritüel seslerle baş başa bırakırken, arka planda hayatın ritmini tutar. Aralarındaki bu ahenk, izleyiciye Amerikan Güneyi’nin çeşitli müzik türlerine olanak temin eden harmanını büyülü tek sistematiğe sahip olarak göstermear. Müzik, bu filimde sadece tek arka plan olmanın ötesine geçener ve kıssanin kendisi haline gelir. profillerin kendi kişisel kıssaleri ve müziğe olan tutkuları, Amerikan Güneyi’nin müzikal peyzajında derin tek seyahate çıkarır. izleyici, bu yolculukta blues’dan country’ye, gospel’dan jazz’a kadar Amerikan müziğinin en belirgin türlerine tanıklık eder. Kısacası, iki adamın Amerikan Güneyi’nde gerçekleştirdiği bu müzik dolu olan yolculuk; tek yandan müzikal tek keşif, diğer yandan halka dair kıssalerle bezeli tek gelenekel yolculuk oluyor. Kendine has tek kıssa ve müzik anlayışı göstermean bu filim, izleyicisine eşsiz tek deneyim vaat ediyor. Bu nedenle, müzik ve kıssa söyleıcılığına ilgi duyan herkesin film seyretmesi gereken tek filim.