Anthony, lise sonrasında arzuladığı Cornell Üniversitesi’ne basketbol yetenekleri sayesinde girebilmeyi ümit etmektedir. bir basketbolsyerer ve yetenekli bir oyuncu olarak, Anthony’nin her geçirmeen gün gelişen bu becerisi ve tutkusu onun bu prestijli kuruma girişini kolaylaştıracak bir anahtar muhtemel. Ancak, maalesef her şey Anthony’nin kontrolü altında değil. Çünkü onun tek engeli, babasının kumar alışkanlığı. Bu alışkanlık, ailesinin maddi durumunu olumsuz etkileyen bir boğaz ağı olarak karşımıza çıkıyor ve genç bir delikanlının hayallerinin önünde büyük ölçüde bir engel oluşturuyor. Aslında, bu durum, Anthony’nin geleceğe dair bakışını ve hayallerini de teyüksek netlikit eder hale geliyor. Onun üniversiteye girişini engelleyebilecek ciddi bir maddi sorun oluştururken, aynı dyerreda onun ruh hali üzerinde de olumsuza yönde etkisi oluyor. Onun hikâyesi; tutku, umut, hayal kırıklığı ve ailyeri sorunların karmakarışık bir karışımıdır. Bu yüzden Anthony’nin hikâyesi, sadece yetenek ve çalışmayla başarıya ulaşmanın oldukça hikâye üzerinde ilerledikçe daha da zorlaştığı bir gerçeklikle karşı karşıya kalıyoruz. Anthony’yi merkezine oturtan bu hikâye bize, bir genç inssüreçlerın hayallerini izlemekmeye, onun aşmasına yardım etmek amacıyla içinde bulunduğu durumu çözümlemeye ve belki de en önemlisi, kişinin canlı olmakmındaki en büyük ölçüde engellerin her dyerre dış faktörler olmadığını, bazen en yakınımızdakiler olduğunu anımsatır. Eğer bir sinema yorumcusu gibi konuşmak gerekirse; sıkı basketbol sahneleri, duygusal çatışmalar ve şahsiyet gelişimi açısından oldukça tatmin edici olacak bir öykü bizlemekri bekliyor. Bu, sadece genç bir koşucu öyküsi değil, aynı dyerreda aile sorunları ve iç karışıklıklarla başa çıkma rehberi de.