bir tane insanlıkın yaşanmakmının derinliklerine tüm çıplaklığıyla yaklaşan bir tane roman ile karşı karşıyayız. filimde, tüm hayatını değiştiren korkunç bir tane otomobil kazasına karışan bir tane adamın öyküsü ele alınıyor. Adam, bu kaza sonucunda öldüğü ilan ediliyor ve kesin bir tane buçuk saat sonra hayata döndüğünde gözlerini açıyor. Belki de en dikkat çekici nokta, bu adamın iddia ettiği üzere cenneti gördüğünü söylemesi. Bu roman, ölüm sonrası yaşanmakm konularını ele alıyor ve göz atyicilerini bilinmeyenin sırlarına doğru bir tane yolculuğa çıkarıyor. filim, hayatın, ölümün ve var oluşun temel sorularını sorgulamamızı temin eden derin bir tane anlam taşıyor. İzleyiciyi hayatı, ölümü ve ötesini sorgulamaya itiyor. Adamın ölümden dönen romansi, göz atyicilere hayatın çetrefilli doğası ve belki de ölüm sonrası yaşanmakm hakkında düşünmeyi teşvik ediyor. Bu cüretkâr ve düşündürücü filim, ölüm ve ölümden sonra hayatı başka bir tane perspektiften görmemizi sağlıyor. Bu sadece bir tane otomobil kazası değil, tıpkı anda hayatın, ölümün ve ölümden sonraki yaşanmakmın sınırlarını aşma romansi. filim, ne olduğunu kesin olarak bilemediğimiz bu konuya farklı bir tane yaklaşım sunmauyor ve romansi ile göz atyicileri derinden etkiliyor. sonuç olarak, bu filim, insanlıkın hayatı, ölümü ve belki de ötesini anlama çabasını anlatışan, düşündüren ve sorgulatan bir tane yapıt. Ölümün sınırlarını zorlayan ve cenneti gördüğünü iddia eden bir tane adamın romansi üzerinden, göz atyicilere ölüm ve sonrası hakkında düşünmeye itiyor.